Norveç ve İzlanda arasında bulunan ve Danimarka’ya bağlı özerk bir yönetim bölgesi olan Faroe Adaları’nda balina ve yunuslar katledildi. Her yıl tüm tepkilere rağmen ‘festival’ adı altında yüzlerce balina ve yunus ada halkı tarafından acımasızca öldürülüyor. Sosyal medyada paylaşılan yürek burkucu fotoğraflara ve dünya çapında düzenlenen kampanyalara rağmen katliam yıllardır durdurulamıyor.
Norveç ve İzlanda arasında bulunan ve Danimarka’ya bağlı özerk bir yönetim bölgesi olan Faroe Adaları’nda balina ve yunuslar katledildi. Her yıl tüm tepkilere rağmen ‘festival’ adı altında yüzlerce balina ve yunus ada halkı tarafından acımasızca öldürülüyor. Sosyal medyada paylaşılan yürek burkucu fotoğraflara ve dünya çapında düzenlenen kampanyalara rağmen katliam yıllardır durdurulamıyor.
İskoçya’nın kuzeybatısında, İzlanda’nın güney doğusunda yer alan Faroe Adaları, Danimarka’ya bağlı özerk bir yönetim. Kendi kendini yöneten Faroe Adaları pek çok kişi tarafından az tanınmış olsa da Kuzey Atlantik Okyanusu’ndaki bu nefes kesici güzellikteki bölge doğası, manzarası, az nüfusu ve keşfedilmeyi bekleyen özellikleriyle adeta bir cennet parçası…
Bin 339 kilometrekare yüzölçümüne sahip ve Danimarka’ya bağlı Faeroe Adaları’nda yaklaşık 50 bin kişi yaşıyor.
Başkenti Torshavn olan Faroe Adaları’nda hayvancılığın yanı sıra en önemli geçim kaynağı olarak balıkçılık yapılıyor.
Ancak Faroe Adaları dışarıdan bakıldığı kadar masum değil.
Faroe Adaları, her yıl haziran-eylül ayları arasında korkunç bir katliama sahne oluyor. Danimarka kıyılarına göç eden pilot balinalar kendilerine ‘avcı’ diyen geleneksel balıkçılar tarafından yakalanıyor ve katlediliyor.
Faroe Adaları’nda, her yıl düzenlenen “Grindadrap” festivalinde bu yıl 1428 balina ve yunus öldürüldü.
Yerel basında çıkan haberlerde, 1500’lü yıllara dayanan “Grindadrap” adlı yunus ve balina avlama geleneğinde, bu yıl, yerel halk tarafından 1428 yunusun katledildiği bildirildi.
Faroe Adaları’nda bu yıl öldürülen 1428 balina ve yunusun, geleneğin başladığı zamandan bu yana en yüksek rakam olduğu tahmin ediliyor.
1584 yılından beri süregelen gelenekte, en fazla balina ve yunusun 430 ile 2013 yılında katledildiği kayıtlara geçmişti.
Gelenek, dünya çapında çevreciler tarafından kınanmaya devam ediyor.
Avlanılan deniz canlılarının çoğunluğunun, şişeburunlu yunus ve beyaz başlı yunus olduğu belirtiliyor.
Balina ve yunuslar Faroe Adaları sakinleri tarafından göç ettikleri kıyıda sıkıştırılıp bıçaklar, kancala
r ve hatta mızraklar kullanılarak öldürüldü. Bu vahşi ‘gelenek’ o kadar büyük bir dehşet yaratıyor ki drone’lar yardımıyla kaydedilen görüntüler ve bölgeden gelen fotoğraflarda deniz suyunun renginin değiştiği ve her yerin kıpkırmızı olduğu açıkça görünüyor.
Pilot balinalar her yıl Danimarka kıyılarından göç ediyor. Balıkçılar tarafından kıyı şeridi boyunca yüzmeye zorlanan balinalar yorgun düşüp yavaşlayınca balıkçılar teknelerle yaklaşıyor. Balinaların yakınına gelen balıkçılar ava başlıyorlar. Denize atlayan balıkçılar balinaları yaralayarak sahile kadar sürüklüyor.
Büyük katliam bundan sonra başlıyor. sığ kıyıda savunmasız kalan balinalar ve çoğu zaman onlarla birlikte yüzen yunuslar avcıların bıçakları ve diğer katliam silahlarıyla acımasızca öldürülüyor.
Danimarka’da balina avlanması yasak ancak adada böyle bir kanun bulunmuyor. Balıkçılarsa her yıl bu eylemi gerçekleştirerek balinalara büyük zarar veriyor. Dünya üzerinde kalan ve sayıları giderek azalan balinaların yüz binlercesi nesillerinin tükenmesi tehdidiyle karşı karşıya.
