Türkiye’de geçtiğimiz pazar günü sokak hayvanları için çalışan birden fazla kuruluş, sokak köpeklerine karşı yükselen şiddeti ve toplatılma kararlarını protesto etti. “Toplatılma Durdurulsun!” sloganları atarak devletten sokakta yaşayan hayvanlara yapılan hukuk dışı eylemlerin son bulması talep edildi. Ayrıca, Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgede “tehlike arz eden hayvanlar” adı altında ismi geçirilen American Staffordshire Terrier ve American Bully cinsi köpeklerin kısırlaştırılıp PETVET sistemine kayıt edilmesi gereken 14 Ocak 2022 tarihinin de uzatılması istendi.
Geçtiğimiz ay, Asiye isimli bir çocuğun köpeklerin saldırısına uğradığı videonun viral olmasının ardından, cumhurbaşkanı 25 Aralık’ta “Sahipsiz hayvanların sokaklardan alınarak temiz ve güvenli ortamlara taşınmasını önemli bir hizmet olarak görüyorum. Tüm belediyelerimize hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem bu canları koruyacak adımları süratle atmaları çağrısında bulunuyorum.” şeklinde tweet attı. Bu tweet, sokaktaki köpekler için adeta ölüm fermanı idi.
Üstelik Asiye, sokakta yaşayan hayvanlar tarafından değil, sahipli bir köpek tarafından saldırıya uğramıştı. Aslında bu olay, sokakta yaşayan hayvanlara yönelik şiddeti teşvik etme ve onları yaşam alanları olan sokaklardan koparıp ölüm kampları olan barınaklara hapsetmek için devlet tarafından bir fırsat haline dönüştürüldü.
The Animal Reader‘a konuşan Hayvanlara Adalet Derneği’nden Barış Karlı “Belediyeler hayvanları kendilerine yük olarak gördükleri için köpeklerden kurtulmanın yollarını arıyorlardı. Yasal olmamasına rağmen köpekleri öldürmekten çekinmiyorlar, ormanlara atıyorlar ya da barınaklara hapsediyorlar.” diyerek Türkiye’de hayvanları sebepsizce toplayarak öldürmenin yasalara aykırı olduğunu söyleyen Hayvanları Koruma Yasaları bulunduğunu ekledi.
“Kedi ve köpeklerin yaşam alanları sokaklardan, parklardan, bahçelerden ve insanlar neredeyse oralardan oluşur. Belediyeler sokak köpeklerini sadece kısırlaştırma, aşı ve tedavi amacıyla geçici olarak barınaklara alabilirler ve mutlaka alındıkları yere geri bırakılmak zorundadırlar.”

Erdoğan’ın emirinden sonra, şehirlerin “çöp toplar gibi köpekleri toplamaya başladıklarını” söyledi Barış Karlı. Şehirlerde barınak olmamasına rağmen yine de köpekler toplanarak ormanlara bırakıldır ya da öldürüldü.
Hayvanlara Adalet Derneği geçtiğimiz günlerde sokak hayvanlarının yasa dışı toplanmasıyla ilgili olarak Türkiye’nin farklı illerinde suç duyurusunda bulundu.
“Köpek nefretini artırmış olabilirler ama bizler başta avukatlar olarak her meslekten aktivistle köpeklerimizin her zamankinden güçlü, cesur, kararlı ve örgütlü olarak yanındayız. Böyle bir katliama izin vermeyeceğiz. Yasalara rağmen, devlet belediyelere köpekleri toplamaları için yasal olmayan talimatlar ve emirler veriyor ve köpekleri barınaklara hapsediyorlar.” diye anlatıyor The Animal Reader‘a Türkiye Vegan Derneğinden Öykü Yağcı. Ve cumhurbaşkanının sözlerinin sokak köpeklerine karşı nefreti tetikleyeceğini ve yerel yönetimlerin bu sözleri köpeklerden kurtulmak için kullanacağını ekliyor.
“Kulağında etiket olan ve olmayan bütün hayvanlar, barınaklara uygun olmamasına rağmen belediyeler tarafından aceleyle toplandı. Türkiye’de hala hayvan barınağı olmayan bir çok şehir var ve barınak olmayan şehirler ve belediyeler, İstanbul’da olmayanlar bile, hayvanlar için cehennemdir.”
Bu hayvanlar barınaklarda özgürce çimenlerde dolaşamıyor, gereken ilgi ve sevgiyi alamıyorlar ama küçük soğuk hücrelerde diğer köpeklerle kalıyorlar.
“Sağlıklı ve genç olanlar bile hapsedilmiş. Oralarda hastalanıyorlar, eziyet görüyorlar ve büyük köpekler tarafından saldırıya uğruyorlar, suya ve yemeğe erişimleri yok, personeller alanı düzenli temizlik yapamadığı ve gerekli ilgiyi gösteremediği için kendi pislikleri içinde yaşıyorlar.
Sokaklarda yaşayan bütün hayvanlar fail ilan edildi, ancak bu olayın gerçek faili olan köpekleri saldırgan bir şekilde yetiştiren insanlardır. Asıl cezalandırılması gerekenler bu insanlardır, insanlar tarafından saldırganlaştırılmış hayvanlar değil çünkü bu hayvanların kendileri de şiddete maruz kalmışlardır.” diyor Öykü Yağcı ve bütün bu durumu “saf türcülük” olarak adlandırarak asıl yanlış olanın bütün dünya ve şehirlerin sadece insanlara ait olduğunu düşünmek olduğunu söylüyor.
“Hayvanların barınaklarda, kürk çiftliklerinde, süt fabrikalarında ya da başka nedenlerle hapsedilmesi ayrıştırmanın, türcülüğün net bir göstergesidir.”
Erdoğan’ın emrinden sonra sokak köpeklerine karşı bu hukuksuz eylemler için sosyal medyada #SokakHayvanlarıSahipsizDeğildir etiketi kullanılmaya başlandı.
Change.org üzerinden sokaktaki köpekler için mücadele devam ediyor.
Yerel Yönetimlere Açık Davet #SokakHayvanlarıSahipsizDeğil
Hayvanlar sokaklarımızın rengi, BARINAK çare değil ve sahipsizlerin sesiyiz
Hayvan hakları aktivistleri 14 Ocak’ta Türkiye çapında basın açıklaması yapacak
Birçok vegan örgütten hayvan hakları aktivistlerinin biraraya gelerek Bir Arada Yaşam, ismini verdiği eylem planını oluşturdu. 14 Ocak’ta İstanbul ve Ankara’da Tarım Orman Bakanlığı’nın önünde sokak hayvanlarının toplatılmasına karşı basın açıklaması yapacaklar.