Prens Khaled bin Talal bin Abdulaziz Al Saud, Suudi Arabistan’ın soylularının önde gelen isimlerinden Prens Talal bin Abdulaziz Al Saud’un üçüncü oğlu ve hikayesini şöyle anlatıyor:
“Yüksek tansiyon ve kolesterol hastasıydım, doktorum ilaç üzerine ilaç veriyordu. Vegan olmaya karar verdim, 35 kilo kaybettim. Geleceğimi böyle yaşamak istiyorum ve geleceğin vegan olduğuna inanıyorum, antibiyotik alımım sona erdi. Bu arada üretilen tüm antibiyotiklerin %80 hayvanlar için kullanılıyor. Bu gerçekten saçmalık. Zihnim daha berrak.
Yatırımımı bu konuda yapmamın bir sebebi var, bu benim hayat tarzımla ilgili. Babam gibi bir insan tarafından yetiştirilmekten gurur duyuyorum. Babam varlıklı ve dünyanın başarılı iş adamları arasında yer alan bir kişi. Çalışma hayatımda dönüştüğüm insanı aslında o şekillendirdi, alanımda başarılı olmak istiyorum ve iyi ki bu alan finans ya da yatırım değil, dünyayı daha iyi bir hale getirmek konusunda çalışıyorum.
2017’de babama veganlıktan bahsettim ve pek çok okumadan sonra Dr Greger’u davet etti (Michael Greger), sağolsun o da geldi ve babamla yaptıkları birebir görüşmeden sonra babam da bitkisel besinler tüketmeye başladı, bunu gururla söylüyorum. Annemin daha fazla ikna olmaya ihtiyacı oldu, gerçi bendeki olumlu değişiklikleri gözledi, belki klişe olacak ama gözlerimdeki parlamayı gördü.
Bu konuda yatırım yapmaya gelince, Ethan Brown (Beyond Meat CEO) giibi kişilerle tanışmanın hayatımda ne çok etkisi olduğunu anlatamam. Geltor, Beyond Meat, Just gibi şirketlerle tanışınca babamla konuşup ona bu şirketlerin ne yaptığını ve Bill Gates ile Sir Richard Branson gibi zengin şahısların neden buna yatırım yaptığını ona anlatma şansım oldu.
Bankacılık vb yatırım alanlarına ilgi duymuyorum, ben bir etki yaratacak türde bir yatırım yapmak istiyorum. Ben insanların hırslarını değiştirmek istiyorum, onlara hırslarını başka yollardan tatmin edebilecekleri bir yol göstermek istiyorum. Onların açgözlülüğü ve kötülüğü ebeveynlerinden miras olarak aldıklarına inanmıyorum. Ama insanların, ailelerin, çocukların ve nesillerin yetiştirilme şekilleri onların neyin doğru neyin yanlış olduğu konusundaki fikirlerini etkiliyor.
İnsanların hayvanları bir mülk bir para makinesi olarak görme konusundaki açgözlülüklerini bilimle değiştirmek istiyorum ve onlara demek istiyorum ki: “istediğiniz kadar hırslı kalabilirsiniz, dünyadaki en büyük hayvan endüstrisi şirketine sahip olmanız gerekmiyor bunu yapabilmek için başka alternatifleriniz var. Clean Meat vb firmalar et üretmeye devam edecekler, hayvanlara zarar vermeden, insanların ve çevrenin sağlığını bozmadan insanlara istediklerini vermeye devam edecekler .
Memphis Meats, Tyson gibi şirketler var olduğu sürece temiz bir gelecek olacak. Bu temizlik sadece çevre temizliğini kapsamayacak, insanlar için de sağlıklı bir gelecek ve elbette kelimelerle ifade edilemeyecek derecede kötü ve kibirle davrandığımız hayvanlar için %100 sağlıklı bir gelecek olacak. Geleceği çok net görüyorum. Bir vizyoner olmanıza, geleceği görme kabiliyetine sahip olmanıza ya da kristal bir küreye ihtiyaç yok, 5 ila 7 yıl arasında hayvan etine olan talep büyük bir darbe alacak.
[zombify_post]