Arturo: Dünyanın En Mutsuz Hayvanı

Etrafını göremiyordu, neler olduÄŸunu anlayamıyordu. Tek bildiÄŸi, daha fazla burada olmak istemediÄŸiydi. Artık sıcağı hissetmek istemiyordu. Bıraktı kendini. 30 yıl süren bu iÅŸkence artık bitiyordu. Bedeni sonunda soÄŸumaya baÅŸladı; ölmüÅŸtü.
Arturo 1985 yılında Amerika’da dünyaya geldi. Bir kutup ayısının Amerika’da ne iÅŸi mi var, çünkü biz orada olmasını istedik. SaÄŸlıklı bir erkekti, beyaz postu ve iri gövdesiyle bulunduÄŸu hayvanat bahçesinde büyük ilgi görüyordu. 8 yaşına geldiÄŸinde Arjantin’deki Mendoza Hayvanat Bahçesi’ne gönderildi. Arjantin’deki hava sıcaklığının 40 dereceye kadar çıkabilmesi ve Arturo’nun -40 derecede yaÅŸamaya uyumlu bir bedene sahip olması kimseyi ikinci kez düÅŸündürmedi.
Arturo’nun bedeni bu sıcak yerde yaÅŸamaya uygun deÄŸildi. Onu burada hayatta tutan ÅŸeyler; alanında bulunan küçük bir havuz ve partneri Pelusa’ydı. Küçük havuz sıcaÄŸa, Pelusa ise yalnızlığına iyi geliyordu. Günler geçtikçe Arturo’nun havuzu küçüldü, suyu soÄŸudu, buzları eridi. Geriye serinlemesi için hiçbir imkan kalmamıştı.
Sıcak, her gün daha da katlanılmaz bir hal alıyordu. Ziyaretçiler geliyor, ona gülümsüyor, ama acısını umursamıyorlardı. Arturo, hayatı daha yaÅŸanmaz bir hal alamaz diye düÅŸünürken, tek arkadaşı, tanıdığı tek kiÅŸi olan Pelusa öldü. Onu hayatta tutan ÅŸeyler yok olmuÅŸtu artık. Sıcak, Pelusa’nın ardından tuttuÄŸu yasla birlikte her zamankinden daha çok yakıyordu.
Günler geçmiyordu. GüneÅŸ sanki hiç batmıyordu. Arturo’nun bu acınası hali, insanların dikkatini çekmeye baÅŸlamıştı. Onun Kanada’daki bir hayvanat bahçesine gönderilmesi için bir imza kampanyası baÅŸlatıldı. Paylaşılan görüntülerin de etkisiyle kampanya kısa sürede büyük ilgi gördü. 1 milyondan fazla imza toplandı. Fakat transfer hiçbir zaman gerçekleÅŸtirilmedi. Mendoza Hayvanat Bahçesi Arturo’yu bırakmak istemiyordu.
Bu zavallı kutup ayısı, ziyaretçilerin gözdesiydi. Çünkü Arjantin’de bir tane daha kutup ayısı yoktu. Hayvan hapishanesinin yöneticileri Arturo’nun sırtından para kazanmaya devam etmek için türlü bahaneler sundular. “Bakıcılarına çok alıştı” ve “yaşı dolayısıyla bu yolculuÄŸu kaldıramaz” gibi bahanelerdi bunlar. İnsanlar imza toplamaya deva etti ama hiçbir ÅŸey yapılamadı. Artura ömrünün sonuna kadar orada kalacaktı. Bütün bunlar yaÅŸanırken Arturo yıllardır yaptığı tek ÅŸeyi yapıyordu; hiçbir ÅŸey. Depresyona girmiÅŸti. Sıcak ve üzüntü Arturo’yu bir zehir gibi etkiliyordu. Her gün biraz daha aklını kaçırıyordu.
Ziyarete gelenler artık ondan etkilenmiyordu. YaÅŸayan bir ceset gibi görünüyordu. Kutup ayıları ortalama 18 yıl yaÅŸarlardı ama o 28 yaşını geçmiÅŸti. Ve çoktan “Dünyanın en üzgün hayvanı” unvanını almıştı. İştahı git gide kapanıyordu. DoÄŸru düzgün yemek yemiyordu. Artık yaptığı tek ÅŸey; ileri geri yürümek ve başını sallamaktı. Bu davranış yoÄŸun stres altındaki kutup ayılarında görülür ve yavaÅŸ yavaÅŸ delirmenin iÅŸaretidir.
Arturo yavaÅŸ yavaÅŸ deliriyordu ve kimse bunu umursamıyordu. Onu soÄŸuk bir yere göndermeyi bırakın, biraz serinlemesi için en ufak çaba sarf edilmiyordu. Bedeni bu kadar sıcağı ve stresi daha fazla kaldıramazdı. SaÄŸ gözü artık göremiyordu. Zaten sol gözünü de açacak gücü kalmamıştı. Koku da alamıyordu. Bedeni kırılıyordu. Çok fazla kilo vermiÅŸti ve hiç olmadığı kadar bitkindi. Neredeyse 23 yıldır buradaydı.
İnsanlar Arturo’nun çok acı çektiÄŸini ve uyutulması gerektiÄŸini söylüyordu. Hayvan hapishanesinin cevabı “doÄŸa kendi yolunu bulur” oldu. DoÄŸasına tamamen aykırı bir ortamda 23 yıl esir tutulan Arturo için söylendi bu.
Etrafını göremiyordu, neler olduÄŸunu anlayamıyordu. Tek bildiÄŸi, daha fazla burada olmak istemediÄŸiydi. Artık sıcağı hissetmek istemiyordu. Bıraktı kendini. 30 yıl süren bu iÅŸkence artık bitiyordu. Bedeni sonunda soÄŸumaya baÅŸladı; ölmüÅŸtü.
Hayvanat bahçesi yönetimi Arturo’nun ölüm nedeninin kan dolaşımı dengesizliÄŸi olduÄŸunu söyledi. Halbuki asıl nedenin dayanılmaz sıcak ve stres olduÄŸu ortadaydı. 2016’da güneÅŸli bir Temmuz günü öldü Arturo. GüneÅŸli bir temmuz günü.
Yanıtlar