Olacakları izlemek için 1500’den fazla insan toplanmıştı. Bu kalabalığın ortasında da bir fil duruyordu. Herkes meraklı gözlerle file bakıyordu; fil de yorgun ve korkulu gözlerle etrafına bakıyordu.
Fil: Topsy
1875 yılında dünyaya geldi fil Topsy. İsmini, bir romanındaki köle kızdan aldı. Tabi bu ismi almadan önce fil tüccarları tarafından kendi hayatından koparılıp, yeni esir hayatına başlaması gerekiyordu, öyle de oldu. Topsy’yi annesinden ayıran fil tüccarları, onu Amerika’daki Forepaugh Sirki’ne sattı. Topsy uzun yıllar boyunca bu sirkte esir tutulacak ve izleyicileri eğlendirmeye zorlanacaktı. Şiddet görecekti, aç bırakılacaktı. Bilirsiniz, standart hayvan eğitme yöntemleri işte.
Fil: Topsy
Topsy, yaşı ilerledikçe “kötü fil” unvanını kazanmıştı. Çünkü ona zarar veren bakıcılarına karşılık vermekten çekinmemişti. En son, bir gece sarhoş bakıcısı Topsy’nin yanına gelip yanan bir sigarayı hortumundan içeri sokmaya calışınca, Topsy bakıcısını öldürdü. İtibarını düşünen sirk, artık Topsy’yi elinde tutmak istemedi ve onu Luna Park’a sattı. Henüz inşası tamamlanmamış olan bu eğlence parkının yetkilileri, Topsy’yi ağır taşıma işlerinde çalıştırdılar.
Fil: Topsy
Bir gün, Topsy yine ağır malzemeler taşımaya zorlanıyordu. Fakat çok yorgundu ve yükü çok ağırdı. Sonra polis geldi ve Topsy’nin bakıcısını “fili, keskin nesneler kullanarak yürütmeye çalışmaktan” gözaltına aldı. Bakıcı serbest bırakıldı, ve bir gün sarhoş olup Topsy’yi kullanarak polis karakoluna girmeye çalıştı, başaramadı. Luna Park bakıcıyı kovdu, ve Topsy’den kurtulma kararı aldı. Fakat kötü ününden dolayı kimse Topsy’yi satın almak istemiyordu. Park, Topsy’yi öldürme kararı aldı. Fakat o zamanlarda bir fili öldürmek hiç de kolay değildi. Önce onu asmayı düşündüler, fakat hayvan refahçıları buna karşı çıktı. Daha “insani” bir idam yolu aramaya koyuldular ve cevabı bulmaları uzun sürmedi.
Topsy’yi elektrik akımı ile öldüreceklerdi. Bu yöntem hem en insani yöntem olarak kabul edildi, hem de birçok kişinin ilgisini çekti. Topsy New York’ta idam edileceği 4 Ocak 1903 gününü beklemeye koyuldu ve o gün de geldi çattı. Topsy, Luna Park’ın içinde kurulmuş olan idam platformuna getirilmek üzere kafesinden çıkarıldı. Biraz yol aldıktan sonra artık Topsy ile ölümü arasında sadece bir köprü duruyordu. Topsy bu köprüye adım atmadı.
Fil: Topsy
Yetkililer ne yaparsa yapsın Topsy’yi ölümüne götürecek olan köprüden geçiremiyorlardı. Onlar da, ölümü ona getirmeye karar verdiler. Kurulu düzenekler toplandı ve Topsy’nin bulunduğu yere taşındı, idamı gerçekleştirmek üzere tekrar kuruldu.
Fil: Topsy
Topsy düzeneğe sıkıca bağlandı. Öleceğinden emin olmak istiyorlardı, bu sebeple boğazına sıkı halatlar doladılar ve zehirli havuçlar yedirdiler. Her şey hazır olduğunda da, idam gerçekleşti. Büyük bedeni, üstünden geçen 6600 Volt’luk elektrikle beraber yere devrildi.
Fil: Topsy
Bir fil, 1500 kişinin meraklı ve heyecanlı bakışları arasında acılar içinde öldürüldü. Yaşamak zorunda bırakıldığı hayatı ve neden öldürüldüğünü muhtemelen hiç anlamadı. 28 yıl süren korku ve acı artık sona ermişti, hayatıyla birlikte.
Fil: Topsy
Notlar:
İddialara göre Topsy’yi alternatif akım ile öldüren kişi Thomas Edison’du. Edison doğru akımı savunuyordu; kısa zaman önce kaybettiği “Akımlar Savaşı”nın kazananı olan Tesla ise alternatif akımı savunuyordu. Bazıları Edison’un, alternatif akımın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermek için bu fili kullandığını söylüyor. Bazıları da, Edison’un olayla hiçbir ilgisi olmadığını, idam sırasında orada bulunmadığını söylüyor. Hangisi doğru bilmiyorum. Zaten bunun bir önemi de yok.
Thomas Edison
Topsy’yi birisi ya da birileri öldürmedi, bir düşünce öldürdü; hayvanların bizim için var olduğu düşüncesi. Ve bu düşünce yüzünden öldürülen hayvanların katili "bazı insanlar" değil; hepimiziz.
Edison Film Şirketi, Topsy'nin idamını kaydetti ve aynı yıl bir kısa film olarak yayınladı. Kısa filmin YouTube linki: https://www.youtube.com/watch?v=NoKi4coyFw0&t=6s&has_verified=1
[zombify_post]