1960'larda Texas'taki Brooks Hava Kuvvetleri Üssü'nde yapılan bir deneyden bahsedeceğim. Bu deneyde "Primat Denge Platformu (PEP)" denilen bir uçak simülatörü kullanılıyor. Bir de başlıktan da anlaşılacağı üzere, maymunlar kullanılıyor.
Platform, gerçek bir uçak gibi iniş çıkış hareketleri yapıyor. Maymunlar platformun üzerindeki koltuğa bağlanıyor. Önlerinde, platformu yatay konuma getirmeye yarayan bir kumanda kolu var. Maymunlar bu aleti kullanma eğitimi alıyor, sonra da, eh onu yeri geldiğinde söyleyeceğim.
PEP için geliştirilen standart prosedür, bir raporda açıklandı. Rapordaki aşamaları özetleyerek sıralayacağım. Öncelikle maymunlar deney süresince aç bırakılıyorlar; çünkü açken kontrol edilmeleri daha kolay(mış). Ve eğitim saatleri dışında, sürekli küçük kafeslerde tutuluyorlar.
1. Aşama (koltuğa uyum sağlama): Maymun, 5 gün boyunca günde 1 saat PEP koltuğuna bağlanıyor. Başlarda agresifleşip çırpınan maymun, bu sürenin sonunda koltukta oturmaya alışmış hale getiriliyor.
2. Aşama (kumanda koluna uyum sağlama): Maymun PEP koltuğuna bağlanıyor. Koltuk ileriye doğru itiliyor ve maymuna (ayaklarından) elektrik şoku veriliyor. Ne olduğunu anlamayan maymun, bu acıdan kurtulmak için çırpınmaya başlıyor. Kaçamayacağını anladığında ise, saldırıyor. Bu davranış kumanda kolunu tutmuş olan görevlinin eldivenli eline yönlendiriliyor. Maymun ele dokununca şok kesiliyor ve gün boyu aç bırakılmış olan maymuna bir kuru üzüm veriliyor. Maymuna, acıdan kurtulmak ve yemek yemek için görevlinin eline dokunması gerektiği öğretiliyor. Bu işlem beş 5 ile 8 gün boyunca, her gün 100 kez tekrarlanıyor. Her gün 100 elektrik şoku, ve 100 kuru üzüm. Maymun, üzüm için ele dokunması gerektiğini artık biliyor. Vücudundaki o muazzam acıyı durdurmak için ele dokunması gerektiğini biliyor.
3. Aşama (kumanda kolunu oynatma): Bu aşamada PEP öne eğildiğinde maymunun sadece kola dokunması şokun kesilmesine yetmiyor. Maymun kolu geri çekinceye (platformu yatay haline getirinceye) kadar şok sürüyor. Maymunların alıştıkları hareketi bir üst seviyeye çıkarmaları kolay olmuyor. Maymunlar acı içinde kola dokunuyor, ama acı hala orada. Şaşırıyorlar ve daha çok korkuyorlar. Şanslı ve zeki olanlar kolu geriye çekmeyi başarıyor. Bu işlem de günde 100 kez tekrarlanıyor.
4., 5. Ve 6. Aşamalar (kolu ileriye itme ve geriye çekme): Bu aşamalarda platform rastlantısal olarak ileriye ya da geriye itilmeye başlıyor ve maymun (platformu yatay yapmak için) uygun tepkiyi verinceye kadar şoka maruz kalmaya devam ediyor. Burası bir çok maymun için en acılı adım oluyor. Aynı hareketi tekrar tekrar yapmak burada onları kurtarmıyor. Şoktan kurtulmak (bir de kuru üzüm almak) için Platforma odaklanmalı, ve doğru tepkiyi vermeliler. Fakat çoğu bu aşamayı da başarıyla tamamlıyor.
7. Aşama (kumanda kolunun faal hale getirilmesi): Bu noktaya gelebilen maymunlar, artık platformun konumunu kontrol edebiliyor. Artık şoklar (doğru davranışı cezalandırmamak için) daha dikkatli veriliyor. Platformu yatay durumda tutmayı başarana kadar bu aşama devam ediyor.
Başarısız olan maymunlar 6. aşamaya dönüyor. Maymunlar 10 ile 12 gün içinde 3. aşamadan 7. aşamanın sonuna ulaşabiliyor. Adımları tamamlayan maymunlar, 20 gün daha, git gide artan şiddette sarsılan platformu yatay duruma getirmeye çalışıyor. Eğitim böylece tamamlanmış oluyor.
Maymunların binlerce kez şoka maruz bırakıldığı, tane tane kuru üzüm ile beslendiği, gerçek anlamda işkence gördüğü bu eğitim süreci, aslında gerçek deneye hazırlıktan başka bir şey değil. Gerçek deneyin amacı pilot maymunlar uçurmak değil. Eğitimini tamamlayan maymunlar, ölümcül dozda radyasyona maruz bırakılıyor. Deneyin asıl amacı, radyasyonun etkisindeki maymunların ne kadar süreyle "uçmaya" devam edebildiklerini ölçmek. Amaç bir bakıma ölüm sürelerini ölçmek olduğu için, hiçbir maymun bu deneyden sağ çıkamıyor. Aldıkları radyasyon nedeniyle mide bulantısı çeken ve kusan maymunlar, bir yandan da platformu yatay durumda tutmaya çalışmak zorundalar, yoksa sürekli şok yiyorlar. Raporda, maymunların 10 saat gözlemlendiği yazıyor. Bu, yavaş ve acılı bir ölüm anlamına geliyor. Bu aşamanın ilerisi yok. Maymunlar için artan mide bulantısı ve halsizlikle beraber, platformu düzeltmeye çalışırken yedikleri elektrik şoklarının da etkisiyle, yavaş ve acılı bir ölüm kaçınılmaz oluyor. Ölen maymunların bazıları yakılıyor; bazıları da çöp kovalarına atılıyor.
Bu deneyleri yöneten Dr. Donald Barnes (fotoğraftaki), 1000 maymuna radyasyon verdiğini söyledi. Bu deneyleri yıllarca yönetti. Sonraları, o dönem hakkında şunları yazacaktı: "Yıllarca topladığımız verilerin yararlılığından şüphe duymaya başlamıştım. Hazırladığımız raporların kime gittiğini ve ne amaçla kullanıldığını öğrenmek istedim. Ülkeme hizmet ettiğimi düşünmüştüm. Fakat bir gün at gözlüklerim kayıp düşüverdi".
Barnes istifa etti, ve hayvan deneylerinin en büyük muhaliflerinden biri oldu. Ama öldürdüğü 1000 maymunun Barnes'ı affedeceğini sanmıyorum. O maymunların hiçbirimizi affedeceğini sanmıyorum.
[zombify_post]